AŞKA ULAŞMAK

SORU: Ben beni sahiplenen, bana kalbini gerçekten açacak, dokunabileceğim, hissedebileceğim, yanında uyurken huzur bulacağım, konuşabileceğim, onu dinlemek isteyeceğim, yoluna devam ederken yanımda elini hissettiğim, iyi bir eş istiyorum. Bu isteğime nasıl ulaşabilirim?


CEVAP:

USTA: Peki. Bir düşünelim! Bu isteğin saf ve koşulsuz sevgiyi tanımlıyor. Birinin seni sadece sen olduğun için sevmesini, seni olduğun gibi kabullenmesini istiyorsun. Herkes bunu ister aslında ama yapabilen çok az insan gördüm. Sence sen biliyor musun tam olarak ne istediğini? Saf aşkın nasıl yaşanacağını? Peki sen hiç bunu deneyimledim mi kendinde ya da başka birinde? Kendin dahil herhangi birini olduğu gibi kabullendin mi? Bunun illa ki bir insanda yaşanmasına gerek yok. Yani saf aşkın ne olduğunu biliyor musun yoksa senin için sadece bir hayal ürünü, bir ütopya mı?

Sorduğun soruya dikkatli bakarsan bayağı bir koşul var olduğunu görürsün. Saf aşkta hiçbir şart olmaz. Aşka ulaşmanın hayali bile sana neler yapıyor farkında mısın? Bütün ruh ve vücut kimyan değişiyor heyecandan. O nedenle saf aşkın kendisini arıyorsun. Ama tam olarak ne istediğini bilmiyorsun. Deneyimlerinde böyle bir şey olmadı daha önce. O yüzden ne olduğunu tanımlayamıyorsun. Bak mesela, elma yersin tadını kokusunu bilirsin. Ondan sonra aklına her elma düştüğünde o deneyim oradadır ve sen onu tekrar tekrar yaşarsın. Peki, saf aşkın nasıl bir deneyim olduğunu biliyor musun?

İçten içe nasıl bir şey diye sorduğunu hissedebiliyorum. Hayal ettiğini milyon kere milyonla çarp işte o saf aşktır.

Senin gibi insanların çoğu bunu bilmiyor o nedenle herkes koşullu seviyor. Öncelikle bunu senin deneyimlemen gerekli. Kendini saf bir aşkla sevmen, kabullenmen gerekli. Her ne isen tam olarak onu kabullenmen gerekli. Ancak o zaman, saf aşkla sevebilirsin ve karşındaki de saf aşkı deneyimleyebilir.  Birinin sana saf aşk halinde olmasının yolu budur.

Bu durumda işe kendinden başlamalısın. Kendini saf bir aşkla seversen o zaman bilirsin ve bu saf aşk kendinle başlar ve hayatının her anına ve herkese yayılır. Kendini koşulsuz severek başla. Nasıl görünürsen görün, ne yaparsan yap, her davranışına, her haline aşk duy. O zaman karşındakinin de saf aşkı deneyimleme şansı olur ve öğrenir koşulsuz sevginin ne demek olduğunu. Karşındakine bunu sen öğreteceksin eğer bilmiyorsa başka seçeneğin yok çünkü.

İnsanların çok ama çok büyük bir çoğunluğu ilişkilerinde aynı gerginliği yaşıyor. Herkesin şikayeti aşağı yukarı aynı.

Saf aşk çoğalan bir şey. Bulaşıcıdır. Aşka düştüğünde yok olursun. İnsanlar buna cesaret edemiyorlar. Bilseler ki, o yok oluş varoluşun en gerçek hali bir saniye beklemezlerdi. Ama bilmiyorlar. Deneyimlemeden bilemezsin. O nedenle saf aşk muazzam ve yok olmayı göze almayı gerektirir. Kendine aşka düştüğünde, kafanda sürekli seni eleştiren ses var ya o yok olur. Her şeye direnen de, şart koşan da o sestir.

Bu kadar az bulunmasının nedeni budur. Ama saf aşkı gören biri cesaret ederse, aşk ona da bulaşır. Bildiğim kadarıyla cesur insanlar var toplumda. Saf aşkı deneyimleyebilen biri ile cesur birinin biraraya gelmesine bakar bulaşma.

Kendini kabullenmelisin. Başkalarının seni nasıl görmek istediğine bakmadan, nasıl olmanı istediklerine bakmadan. Yaptığın her hareketin, her düşüncen, sana dair ne varsa kendine daha da hayran etmeli seni. Doğru ve yanlış değişkendir. Bunlara kafanı takma.  Sadece içinden gelen vardır. Eğer senin içinden geliyorsa o sensindir ve sen kesinlikle keyiflisindir. Kendinde kusur arama. Varoluşun zaten kusursuz. Bu fark etmelisin.

İçinden geleni yaptığında hayal kırıklığı yaşamaktan korkma. Hayal kırıklığı için bir hayalin olması gerekir. Kendine aşka düştüğünde, koşullar ne olursa olsun sen o aşkı, o mutlak huzuru yaşarsın. Eğer bu huzur koşullara bağlı değilse neden hayal kurasın?