HER İLİŞKİDE BENZER SORUNU YAŞAMAK

SORU: Her ilişkimde aynı sorunu yaşıyorum. Birlikte olduğum kişiye nelerden hoşlandığımı ve nelerden rahatsız olduğumu açık açık anlatıyorum fakat o kendi bildiği gibi davranmakta ısrar ediyor. Bir süre sonra bu davranışlar benim için tahammül edilemez oluyor, daha da gözüme batmaya başlıyor. Böyle bir durumda ne yapmam gerekiyor?


CEVAP:

Sen bir tekâmül yolcususun. Yani yegâne amacı tekâmül etmek olan ve bu amaçla bir yolda yürüyen bir yolcusun.

Tekâmülün ne olduğunu tekâmül etmemiş biri bilemez ancak bu yolda ilerlemiş bir yolcunun elinde ipuçları vardır tekâmüle dair. 

Elindeki ipuçlarına baksaydın bu sorunun cevabını bulabilirdin. 

Şimdi tekâmül etmeyi amaçlayan, saf aşka dönüşmeyi amaçlayan, bu amaçla egosunu etkisizleştirmeyi amaçlayan bir yolcu ilişkisinde "ben bundan hoşlanırım, ben şundan rahatsız olurum" diyor ve bu durum bir süre sonra içinden çıkılmaz bir hal alıyor...

İlişkinde "sen ve o" olduğu sürece bu sorunun bir çözüme kavuşmaz.

İlişkin, toplumdaki birçok ilişkiden çok daha iyi durumda ancak bu sana yeterli gelmiyor çünkü sen saf aşkı deneyimlemek istiyorsun. Bunun mümkün olduğunu gördün artık biliyorsun ve daha azıyla yetinmek seni rahatsız ediyor. İki seçeneğin var ya saf aşkı deneyimlersin ve bu sıkıntın biter; ya da elindekiyle yetinir daha fazlasına ulaşma isteğinden vaz geçersin ve bu sıkıntın biter... Bu ikisini de yapamadığın ya da yapmadığın için sürekli bu sorunla karşılaşıyorsun.

Saf aşkı deneyimlemekse niyetin, seni kendinden geçirecek yani vazgeçirecek biri olması lazım. Senin kendinden geçmen şu demektir: “karşındaki kişide öyle bir muazzamlık görürsün ki onu çoğaltmak istersin. Ben olmasam da olur, ama o olsun" dersin, onu çoğaltmak için ona dönüşürsün. O her ne ise sen ona dönüşürsün. Artık sen kalmaz ortada, senin isteklerin, senin tercihlerin, senin ihtiyaçların, senin duyguların gider; yerine o dolar. İşte bu saf aşktır, saf aşkla erimek, ölmektir. Sen kendinden geçmişsindir artık ve çok daha muazzam bir şeye dönüşmüşsündür.

Seni kendinden geçiren, karşındaki kişi değildir. O kişiden seni kendinden geçirmesini isteyemezsin ya da bunu bekleyemezsin. Seni kendinden geçiren, senin onda gördüğün muazzamlıktır. Eğer sen bu muazzamlığı onda göremiyorsan bu senin yetersizliğindir. Karşındaki kişide suç arama.

Şimdi amacı tekâmül etmek olan, saf aşka dönüşmek olan bir yolcu olarak sen diyorsun ki “İlişkimde ben kendimden geçemiyorum; çünkü öyle bir muazzamlık göremiyorum” ve senin istediğin gibi davranmadığı için suçu karşındakine atıyorsun...

Dünya üzerindeki hiç kimse ama hiç kimse senin istediğin gibi davranmayacak, davranmaz, davranamaz! 8 milyar insandan hiç biri senin olmasını istediğin kişi olamaz. İnsanları hayalindeki kişi kalıbına sokma çabası neden? Bu mümkün değil.

Toplumda sıklıkla karşılaştığım bir durum: baskın bir karakter ve sinik bir karakter bir ilişki yaşamaya başlar. Baskın karakter sinik olanı istediği yönde şekillendirmeye başlar, sinik olan da buna müsaade eder çünkü baskın karakterin istediğini yapmazsa ilişkide sorun çıkar(!) Bir süre sonra sinik karakter, baskın karakterin olmasını istediği şekle bürünmeye başlar ki bunu hiç bir zaman %100 başarabilen olmamıştır. Hiç kimsenin oluş halini silemezsin, sadece bir yere kadar bastırabilirsin. Baskın karakter, sinik olanı istediği gibi şekillendirmeye başladıktan sonra sıkılmaya başlar, şekillendirdikçe sinik olana tahammül edemez olur ve ilişki ya biter ya da onlar için içinden çıkılmaz bir hal alır.

Etrafına bakarsan bu örneği her yerde görürsün, hatta kendi ilişkilerinde bile. Peki, nedir bu karşındaki insanı şekillendirme çabası? Olduğu şekliyle işini görmüyorsa ayrıl o zaman.

İki seçeneğin var; ya kendinden geçer saf aşkı deneyimlersin ya da karşındakini olduğu şekliyle kabul eder, onu kendi istediğin yönde şekillendirmekten vazgeçersin. Her iki seçenekte de bir vazgeçiş var. Bu iki seçenek dışında da ağız tadıyla bir ilişki yaşaman mümkün değil. Sen neyden vazgeçeceğine karar ver.

 

-Söylediklerinizi anlıyorum ve bunları hemcinslerimle yaşadığım ilişkilerde daha rahat uygulayabiliyorum. Ancak karşı cinsle olan ilişkilerimde bunu başaramadığım için yaşıyorum bu sorunu.

 

- Eğer hemcinslerinle olan ilişkilerinden her hangi birinde bu söylediklerimi uygulamış olsaydın şu an yanında bir hemcinsinle el ele oturuyor olurdun. İlişkilerini illallah ederek bitirmezdin. Bu duruşu hemcinslerinle uygulayabilmen ama karşı cinsle uygulayamaman bir illüzyon. 

İçinde bir yerlerde karşı cinsten uzak durman gerektiğine dair bir yanılgı var. Bu yanılgının sen farkında değilsin, bu sana doğal geliyor ve bunun bir yanılgı olmadığını, gerçekten karşı cinsten uzak durman gerektiğini kendine ispatlamak için de bunun gibi illüzyonlar yaratıyorsun ve gerçekmiş gibi bu illüzyonları yaşıyorsun.

 

Tercihin hemcinsinle aşk yaşamaksa bunu yapabilirsin, saf aşka dönüşebilirsin. Bunda bir sıkıntı yok. Aşkı her türlü yaşam formunda deneyimleyebilirsin ancak tamamlanmak başka bir şeydir. Kadın ve erkek varoluşun iki anahtarıdır. Bu iki anahtar birleşip uyumlu bir kilit sistemine dönüştüğünde varoluşun kapıları açılır. 

 

Mutlaka görmüşsündür, bazı yerlerde farklı iki deniz, farklı iki okyanus ya da tatlı su ve tuzlu su bir araya gelir ancak karışmaz. Hemcinsinle yaşayacağın aşk buna benzer, bir araya gelirsiniz ancak karışamazsınız. Varoluşun kodu böyledir. İkiniz arasında bir sınır olacaktır. Her ikinizin tadı, yoğunluğu, habitatı başka olacaktır. Bir olmak için iki deniz karışmalıdır, birbiri içine geçip erimelidir. Tuz oranı değişir, yoğunluğu değişir. Habitatınızdaki bazı canlılar buna ayak uyduramayıp ölecektir ancak iki deniz bir olduğunda artık aynı tadı verir, aynı kokar, aynı tuz oranında ve yoğunlukta olur ve ortaya yepyeni bir habitat çıkar, yepyeni bir yaşam oluşur. İkinizden oluşan ama ikinizin de bildiğiniz anlamda var olmadığı. Yepyeni bir yaşam oluşturmak, var etmek, ancak karışabilen iki deniz ile mümkündür, kadın ve erkeğin bir araya gelmesi ile mümkündür. 

 

Varoluşunu ortaya koymak istiyorsan seni karşı cinsten uzak tutan illüzyonundan kurtul. Aksi halde hemcinslerinle kuracağın ilişkilerin de illüzyon olacaktır.