32 yaşındayım, 2 yıl önce Usta’yla yollarımız kesişti. Usta’ya kadarki anılarıma dönüp baktığımda, hepsinde ortak olarak topluma uyumsuz olduğumu görüyorum. Bu uyumsuzluk, çocuk yaşlarımda beni etkilemiyordu ancak, ergenlik dönemine geldiğimde ailemi etkilemeye başladı, dolayısıyla beni de. Ben kendimde hiçbir sorun göremiyorken, sürekli yaptıklarım yanlış olarak değerlendiriliyordu, hem okulum hem ailem tarafından. İsteklerim hiçe sayılıyordu. “Sunu yapmalısın, söyle yapmalısın” denerek yerine bana ait olmayan istekler ve hayaller yerleştirilmeye başlandı. Eğer kendi isteklerimde ve hayallerimde diretirsem, toplum ve ailem tarafından hor görülüyordum. Onların bana empoze ettiklerini kabul edersem de takdir edilip seviliyordum. Sevgisizlik cezası ağır geldiği için onlara boyun eğdim. Dediklerini yapmama rağmen, her geçen gün bana ait olmayan yeni isler, yeni kariyer hedefleri eklendi hayatıma.

Bir süre sonra dayanamadım ve çöktüğümü hissettim. Ne yaparsam yapayım hayattan keyif alamadığımı fark ettim. Kendi hayallerini çöpe atıp başkalarının hayallerini yasarken nasıl mutlu olabilir ki bir insan? Çöpe attığımı sandığım hayallerimin, hala içimde bir yerlerde durduğunu gördüm. Beni mahveden de buydu zaten. Bunu fark ettiğim andan itibaren kendi hayatimi yasamaya çalıştım. Ancak, bir insan kendi hayatını nasıl yasar? Bir anda hayatını nasıl değiştirebilir? Unuttuğu kendini nasıl hatırlayabilir? Hiçbir fikrim yoktu…

Denedim, bana yardım etmeleri için, birçok kişiden kişisel gelişim eğitimleri aldım, birçok rehber edindim kendime, ama ağrı kesiciden öteye gidemediler. Hiçbir şekilde tedavi edici özellikleri yoktu ve beni kendilerine bağımlı hale getiriyorlardı. Basta ise yaradığını zannetmemle birlikte eninde sonunda sömürüldüğümü, umutlarımla oynandığını anladım. Değiştiğim ve geliştiğim de bir yanılsamadan ibaretti. Ayni mutsuzluk orada duruyordu. İlk basta bu mutsuzluğu görmezden gelemediğim gibi, bu sefer de görmezden gelemedim.

Bu ikinci çöküşüm oldu. Üstelik ilkinden farklı olarak, bu sefer umudumu da yitirmiştim mutluluğa, huzura dair çünkü beni huzura ulaştırmayı vaat edenler, kalan huzurumu ve huzura dair ümitlerimi de çaldılar. Usta, hayatimin bu aşamasında çıktı karsıma. Tanıştığımızda Usta olduğunu ve Usta’nın ne demek olduğunu bilmiyordum. Tek fark ettiğim, alıştığım şekilde beni yargılayan gözler yerine sevgiyle bakan gözler vardı. Uzunca bir süre bunun ne anlama geldiğini anlamaya çalıştım, Usta’nın seminerlerine katildim ve aylar sonra ikna oldum ki, hayatımda ilk defa biri beni yargılamadan, olduğum halimle seviyor ve kabul ediyordu. Üstelik yıllar önce unuttuğum kendim olmamı söylüyordu. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Hayatımda tanıdığım herkes beni değiştirmeye çalışmışken, kendim olmaya çalıştığımda beni bir şekilde cezalandırmışken, simdi biri bana kendin ol diyor...

Sadece benim değil, herkesin maruz kaldığı bu baskıyı anlattı Usta bir seminerinde. Seminerden çıktığımda hıçkırarak ağlamaya başladım, gözyaşlarımdan eve gidemedim. İlk defa anladım ki sorun bende değilmiş. Kızgınlık, pişmanlık ve sevinç bir aradaydı. Kızgındım beni değiştirmeye çalıştıkları için, pişmandım onlara boyun eğdiğim için ve sevinçliydim bir çıkış yolu bulduğum için.

 

 Benim Usta’yla yolculuğum böyle başladı. Usta’mın rehberliğinde, yıllar önce unuttuğum, üzerine türlü topraklar atıp gömdüğüm kendimi bulup tekrar yasatmaya çalışıyorum. Kendim olmaktan bu kadar korkarken, bana bu cesareti verdiği için Usta’ma ne kadar teşekkür etsem azdır. Kendim olarak yaşamanın mümkün olduğuna beni ikna etmek için çok uğraştı, hakkini ödeyemem. Simdi de gömülü olan beni bulmak için elinden gelen her türlü yardımı ediyor. Diğer rehber olduğunu iddia edenlerin aksine, beni tedavi etmekle kalmadı, bana kendimi tedavi etmeyi de öğretti ki O’na da bağımlı olmayayım! Ancak özgür biri kendini bulabilir. O, tam olarak bana söz verdiği gibi beni özgürleştirdi. Artık hiç kimseye bir bağımlılığım yok, Usta’ma bile! Beni kendinden bile özgürleştirdi ve bağımlılıklarımın yerini sevgi dolu, saf ve beklentisiz bir gönül bağı aldı. Kendimi bulabilmiş değilim henüz ancak üzerimdeki toprağın hafiflemesi, bu özgürlük hissi bile hayatimi bastan sona değiştirdi. Artık huzurlu ve mutluyum. Umarım bu şans herkese nasip olur.