Bir süredir yazdığı yazılar hakkında söylenenleri düşünmekteydi adam.
Adam, çoğu insanın umursamadığı konular hakkında yazmaktaydı.
İnsanlar son dönemlerde politika, ekonomi, spor gibi şeylere ilgi duyuyordu ama adam “saf aşkı” anlatan hayat yazıları yazmaktaydı ya da “saf hayatı” anlatan aşk yazıları yazmaktaydı.
Adam bir yandan ufka doğru bakıyormuş gibi yapıyorken bir yandan da derin bir nefes çekti evrenden ve geveledi atmosferi ciğerlerinde.
“Ben güzel gül bahçesindeki dikenli bir otum” diye düşündü.
“N’olmuş yani öyleyse” diye de yüksek sesle yanıtladı kendini.
yaz -maktaydı adam, düşün -mekteydi adam ve yanıtla –maktaydı kendi kendini.
…. Ve yine farketti ki yıllardır ….mekteydi ve …maktaydı kendi kendine.
Bir süredir yazdığı yazılar hakkında söylenenleri düşünmekteydi adam.
Bu yorumların belki de en ilginci şuydu: “Sen bir cümle yazıyorsun, sonra ilk cümleden tamamen farklı başka bir cümle yazıyorsun. Daha sonra bu ilk iki cümleyi birbirine bağdaştırmaya çalışan üçüncü bir cümle yaratıyorsun…. Bu delilik…”
Bir yandan klavyenin tuşlarını okşarken yüzünde sıcak bir gülümseme belirdi adamın.
Evet bu yaptığı delilikti.
Hakkında yazılması gereken tonlarca güncel ve entellektüel konu varken adam kendi var oluş hikayesini “aşk” ve “hayat” gibi iki gereksiz konuyu irdeleyerek ortaya koymaya çalışıyordu.
“…Fakat birileri de bu konular hakkında yazmalı” diye düşündü adam.
Tam o sırada, aklına sol yaka cebinin terkisinde asılı kalmış aşklarından kalma bir şiiiri takılıverdi:
SÖZLÜK VE SEN
Bana bir kelime versen,
sözlüğün herhangi bir yerinden
Uzun, kısa, görkemli, kasvetli,
imla kuralı olsun olmasın, sözlüğün herhangi bir yerinden
sıradan bir kelime ver / sen / bana
tutarım verdiğin kelimenin elinden
sıcak yaz günlerinin ardından
yasemin kokan Kıbrıs gecelerinde dolaştırırım.
Sözlüğün herhangi bir yerinden
bana bir kelime versen,
ister kini anlatsın, ister nefreti
ister tanımlama olsun en ağır cinayetleri işleten
ben onu masum çocukların kulaklarında kirazdan küpe yaparım.
tutarım verdiğin kelimenin elinden kaptanlara yaren kılarım;
okyanusun ortasında fecir bekleyen.
Sözlüğün herhangi bir yerinden
bana bir kelime versen,
aşk için, sevda için, gelecek için, geçmiş için,
yanan bir orman gibi için için
tutarım verdiğin kelimenin elinden
boşa geçmiş günlerime adak olan kurban yaparım.
Sözlüğün herhangi bir yerinden
bana bir kelime versen
sen
ben onu alır tutarım elinden
ve şiir yaparım.